Yazar: Lava Naz Bağdu
Havalar soğumaya başladıkça doğaya çöken derin sessizlik ve dinginliği fark etmişsinizdir. Bahar ve yaz aylarında, canlılığın bir ana kaynağı olan doğa, sonbahar ve kış aylarında ise kademeli bir dinlenme sürecine geçiyor. Bu doğanın yenilenme sessizliği... Bu dinginliği, elbette doğaya adapte olmuş ve onun bir parçası olan bütün canlılar yaşıyor. Hareketler, renkler ve hatta sesler azalıyor. Doğa derin bir uyku haline geçmeye başlıyor. Her canınlının bu değişimlere tepkileri farklı. Kimi yapraklarını döküp enerjisini soğuk kış günlerinde hayatta kalmak için köklerine veriyor, kimi daha ılıman coğrafyalara göçüyor, kimi ise kış uykusuna yatıyor. Tam olarak bu nokta da bu çalışmanın ilgi odağı. “Kış uykusu” denen kavram… Bu yazıda, kış uykusunun genel özellikleri ve hayvanlar üzerindeki biyolojik etkisi ele alınacaktır.
Kış Uykusu Nedir?
Kış uykusu, bazı memeli hayvanlar tarafından olumsuz kış koşullarına adaptasyon sağlayabilmek için büyük ölçüde azaltılan metabolik aktivite ve düşük vücut sıcaklığı ile beraber oluşan uyuşukluk hali olarak tanımlanır. Bu aslında zorlu kış koşullarında besin kaynaklarının azalmasıyla oluşan koşullara canlıların geliştirdikleri bir adaptasyon yöntemidir. Bu uyuşukluk halinde metabolizma hızının %5 seviyelerine düşebileceği tahmin ediliyor. North Carolina Duke Lemur Merkezi’nde doktora sonrası araştırmacı olarak, düzenli kış uykusuna yatan bir primat olan Madagaskar’ın cüce lemurlarını (Cheirogaleus spp.) inceleyen Marina Blanco; fizyolojik fonksiyonlarının çoğunun aşırı derecede yavaşlamış hatta durmuş olduğunu söylüyor. Cüce lemurların kış uykusuna yattıklarında kalp atış hızlarının dakikada 300 atıştan, 6 atışın altına düşürdüklerini ve her saniye nefes almak yerine on dakikaya kadar nefes almadan durabileceklerini de belirtiyor. Kış uykusunun gerçek kış uykusu, yarı uyku ve brumasyon gibi birçok türü vardır (National Geographic, 2023; Britannica, 2023; Mak, M., World Animal Protection, 2023).
Gerçek Kış Uykusu
Gerçek kış uykusu terimi; metabolik aktivitenin büyük ölçüde azaltıldığı, vücut sıcaklığının önemli ölçüde düştüğü ve hayvanların uzun süreli inaktiviteye geçtiği durumdur. Gerçek kış uykusuna yatan hayvan, kışın çoğunun ölüme yakın bir durumda geçirir ve ölü gibi görünebilir. Vücut sıcaklığı 0 santigrat dereceye (32 fahrenheit) yakındır, solunum dakikada sadece birkaç nefestir ve kalp atışı zor bir şekilde algılanabilecek kadar yavaş ve kademelidir. Bu, metaforik bir yaklaşımla, hayvanların muazzam güç koruma moduna geçme durumlardır. Minimal biyolojik aktivite, minimal enerji tüketimi demektir. Yani ne kadar az hareket ederseniz o kadar az enerji tüketirsiniz. Ve uzun kış sürecini canlı atlatabilmelerinin kilit noktası bu budur. Fizyolojik korunma amaçlı bu uyku halinin doğru zamanda sonlanması gerekmekte. Elbette doğanın buna da olağanüstü çözümleri var. Mevsimler değişip sıcaklık arttığında, orta derece sıcaklığa maruz kalan canlı uyanır ve alarm durumuna geçme süresi bir saat veya daha uzun sürer. Memeliler arasında gerçek kış uykusuna yatan hayvanlar Chiroptera (yarasalar), Insectivora (kirpiler ve müttefikleri) ve Rodentia (yer sıçanları, dağ sıçanları vb.) gruplarında bulunur (Britannica, 2023).
Yarı Uyku (Torpor)
Yarı uyku, gerçek kış uykusundan daha hafif bir uyuşukluk halidir. Metabolizma hızı azalır ve vücut sıcaklığı düşer ancak bu durum genellikle kısa süreli ve hafif bir dinlenme hali olarak kabul edilir. Torpor haline geçebilen hayvanlar Amphibia (amfibiler), Aves (kuşlar), Reptilia (sürüngenler), Pisces (balıklar), Mamallia (memeliler) vb. gruplarında bulunur (Britannica, 2023).
Brumasyon
Brumasyon, sürüngenler ve amfibiler gibi ektotermik (soğukkanlı) hayvanların soğuk mevsimlere ve zorlu kış koşullarına uyum sağlayabilmek için geliştirdikleri bir stratejidir. Bu tür ektotermik organizmalar, vücut ısılarını düzenleyebilmek için dış ortamdan yardım alırlar. Bu yüzden sürüngen ve amfibiler; yer altında, kaya yarıklarında ve yuvalarda saklanırlar. Metabolizma hızları, vücut sıcaklıkları, kalp atışları ve solunum hızları diğer bütün kış uykusu türlerinde olduğu gibi düşer. Brumasyon halindeki hayvanlar, gerçek kış uykusuna yatan ve kış mevsimi boyunca hiç hareket etmeyen hayvanların aksine, sıcak kış günlerinde su bulmak için hareket ederler. Brumasyon, genellikle kışın gelmesi ve yiyecek kaynaklarının azalmasıyla tetiklenir (Discovery Place Nature, 2016).
Sonuç olarak kış aylarındaki sessizlik, sadece doğanın yavaşlaması değil, aynı zamanda hayvanların evrimleşme ve adaptasyon stratejilerindeki muazzam karmaşıklıkların da yansımasıdır. Bir canlının yaşamını devam ettirebilmek için vücudunda bu tür büyük değişiklikler yapabilmesi ve bu şekilde hayatta kalabilmesi gerçekten akıl almaz bir nitelik olarak karşımıza çıkıyor. Kuşlar gibi daha ılıman bölgelere göç eden veya bazı memeliler gibi kış uykusuna yatan varlıklar; doğanın sunduğu çeşitli seçeneklerle hayatta kalma mücadelesi sergiliyor. Doğanın bu muhteşem denge ve uyumunu gözlemlemek, bize doğanın sessizleşmekle kalmayıp aynı zamanda ne kadar mükemmel olduğunu da hatırlatıyor.
Referanslar
National Geographic, Some Animals Don’t Actually Sleep for the Winter, and Other Surprises about Hibernation, (2023.12.16),
Britannica, Hibernation, (2023.12.16),
Mak, M., (2023), What Is Hibernation?, World Animal Protection,
Britannica, Torpor, (2023.12.17),
Discovery Place Nature, Ask a Naturalist: Hibernation vs. brumation vs. estivation, (2023.12.17), https://nature.discoveryplace.org/blog/ask-a-naturalist-hibernation-vs.-brumation-vs.-estivation#:~:text=Brumation%20is%20known%20as%20the,to%20stay%20warm%20and%20safe
Comments